Şubat 28, 2012

Güneş'e doğru

Yazmak için ya zaman bulamıyorum ya da hep ertelediğim duygularım ve düşüncelerim yüzünden cümle kuramaz hale geliyorum. Evet bugün bir şeyler yazabilirim...
Hep bu melankolik hallerim,garip hayallerim ve fonda çalan yeni bestem yalnızlığın dibi. Her şeyi abartan halim,enteresan psikolojim yüzünden kendime dert edinir oldum iyice. Vücudum bile tepki vermeye başlar oldu bu duruma. Böyle bi nefes daralmaları,baş dönmeleri. Ani tepkiler veriyorum etrafımdakilere,şaşırıyorlar. Kime ve nasıl anlatayım derdimi ya da nerden başlayım hiç bilmiyorum. Yatağıma uzanıp da kendimle konuşmaya başladığım anlarda rahatlayabiliyorum sadece. Sürekli yalnız olmak da çok iyi gelmiyo bana. Ama bazı şeyleri paylaşma isteğimi kendimle gidermem gerekiyor sanırım. Gözümü kapatınca çooook uzaklarda buluveriyorum kendimi. Her şeyden,herkesten uzakta. Sağımda devasa ağaçlar,solumda dalgalı bir deniz. Önümdeyse upuzuuun bir yol. Yürümeye devam ettikçe güneşe yaklaşır gibi oluyorum sanki. Koşmak istiyorum. Artık güneşe kavuşup buzlarımı eritmek,çeşit çeşit renkleriyle kendimi ve hayatımı renklendirmek arzusu beliriyor içimde. Ama ne koşacak gücü bulabiliyorum ne de içimdeki soğuğu dindirebiliyorum.
Şimdilik bunun hayalini kurmakla idare ediyorum. Hep bi şeylerle yetinmek de benim tarzım işte.


2 yorum: