Eylül 12, 2011

Tokat!

    Gece olunca,herkesten ve her şeyden elini eteğini çekince daha iyi anlıyorsun bazı şeyleri. Beyninle konuşmaya başlıyorsun,kalbin giriyor lafa ve sonrası hüsran.. Bunca zamandır hayattan yediğim tokatları hiç kimseden yememişimdir ve hiç böylesine canım acımamıştır sanırım. Boğazımda öyle bi düğüm var ki;konuşmayı geçtim yazamıyorum bile. Beynim de yavaş yavaş düşünmeyi bırakıyor sanırım. Korkum o ki kalbim de pes edebilir.
     Etrafına sürekli güçlü görünmeye çalışmak,nolursa olsun hala ayakta durabilen biri olduğun imajını çizmek en zoruymuş. Sabredersin,sabredersin.. Gün gelir,şuan olduğu gibi,her şeye 'Pes' deyip kendin gibi görünmek istersin. Gerçekler yüzüne 'TOKAT' gibi vurur. O kadar çok canın yanar ki,ağlayamazsın bile. Parça parçasındır ve parçalarını nerde unuttuğunu hatırlayamayacak kadar dağılmışsındır.
     Artık kendime söylediğim yalanların sonu bu sanırım. Kendimi kandırmacalarım bitti. Artık ben de kim olduğumu ve ne olduğumu çok daha iyi anlıyorum. Ve kendimden kaçıyorum. Bu gerçeklerle yüzleşebilecek gücüm kalmamış ki.. Hep bi şeyler için çabalamaktan gücüm tükenmiş. Ellerim kollarım kalkmaz olmuş. En önemlisi de içimdeki ben bana küsmüş,daha ne olsun..
      Bana dokunmasınlar. Günlerce aynı şarkıları dinleyip,aynı şeyleri binlerce kez düşünüp,öylece kalayım. Kendimle yeniden barışana kadar,hayatın karşısında tekrar ayağa kalkana kadar burada oturayım. Kimse bana üzülme,takma kafana bunlar da geçer demesin. 

      BIRAKIN BENİ N'OLUR,YENİDEN DOĞMAYA İHTİYACIM VAR BENİM..
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder