Ben
her geçen gün sana azaldım. Sense gittikçe çoğalıyordun kendi hayatında.
Gençliğimi öldürdüm ben senin yokluğunda. Hala sana yaşlanıyorum,sevginle
büyüyorum. Boynuma geçirilmiş bir urgan gibisin,en ufak bir adımda boğuluyorum.
Ellerim,gözlerim,dizlerim bağlı. Ne sana gelebiliyorum,ne senden gidebiliyorum.
.
.
.
.
Yine
de en güzel hislerdin sen. Kelimelere dökmeye cesaret edemeyeceğim kadar
kırılgan,dokunsam parçalarına ayrılabilecek kadar hassas. Dokunmaya
kıyamadığım,bana dokunduğunda kalbimi o an orada bıraktığım. Zamanın durduğunu
bir tek seninleyken farkedebildim ben. Gözlerime baktığında ışıkların söndüğünü
gördüm. Tek aydınlığımdın,en büyük karanlığım oldun. En karanlığıma sakladım
seni,kimseler bulamadı.
.
.
.
.
Hep
sahte hüzünlerim oldu. Tek gerçek hüznüm sendin. Ama ben kana kana
hüznümü bile yaşayamadım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder